Güneş enerjisiyle çalışan EV üreticisi Lightyear, yakın zamanda güneş enerjisiyle çalışan Lightyear One elektrikli aracının (SEV) geliştirilmesiyle ilgili bir güncelleme paylaştı. Hollandalı şirket, Lightyear One üzerinde 20 dayanıklılık testini başarıyla gerçekleştirdiğini duyurdu.
Şirketin amacı, fişe takılmadan aylarca sürebilen, aracın sürdürülebilirliğini ve sahibinin özgürlüğünü büyük ölçüde artıran bir otomobil geliştirmek.
Güneş Enerjisiyle Çalışan Arabalara Geçişe Daha Fazla Odaklanmamız Gerekiyor!
Lightyear’ın web sitesindeki rakamlar, uzun menzilli SEV’leri görmekten bazılarının düşündüğü kadar uzak olmadığımızı gösteriyor. Şirket, ilk modelinin sadece 83 Wh/km – bugün piyasadaki diğer elektrikli araçlardan üç kat daha az – güç tükettiğini iddia ediyor. Model, çatısında bulunan güneş panellerini kullanarak şu anda saatte 12 km hızla şarj olabiliyor. Avrupa Komisyonu’na göre, Avrupa’da ortalama işe gidiş geliş süresinin yaklaşık 30 dakika olduğu göz önüne alındığında, Lightyear şimdilik bunun birçok sürücünün günlük işe gidiş gelişlerini uzun süreler boyunca yalnızca güneş enerjisiyle gerçekleştirmesine izin vermek için yeterli olduğunu söylüyor.
Güneş enerjisiyle çalışan araba teknolojisi henüz emekleme aşamasında olup, önümüzdeki yıllarda hızla hayatımıza girmeye başlayacak. Lightyear CEO’su Lex Hoefsloot’un açıkladığı gibi, IPCC’nin iklim değişikliğine ilişkin son raporunun ortasında sürdürülebilir olmaya yönelik küresel yönelim, insanların SEV’leri her zamankinden daha fazla ciddiye aldığı anlamına geliyor.
Hoefsloot, Avrupa’da 2030 yılına kadar ICE arabalarının satışını yasaklamak isteyen çeşitli ülkeler olduğunu ve bu haberin oldukça iyi olduğunu söylüyor. Bununla birlikte güneş enerjisiyle çalışan arabalara geçişe daha fazla odaklanılması gerektiğine inanan Hoefsloot, daha verimli güneş panelleri tasarlamanın bu geçişe önemli ölçüde yardımcı olacağını da vurguluyor.
Lightyear, SEV’ler üzerinde çalışan tek şirket değil. Hoefsloot, Lightyear da dahil olmak üzere verimli güneş arabaları tasarlamaya odaklanan çeşitli girişimlerin olduğunu ve geleneksel otomobil üreticilerinin de buna odaklanmaya başladığını belirtiyor. Diğer firmalar arasında, gövdesine entegre edilmiş 248 güneş pili ile bir araç geliştiren Alman Start-Up Sono Motors yer alıyor. Hyundai gibi geleneksel otomobil üreticileri de güneş enerjisinin araç kapasitesinin yüzde 60’ına kadar yeniden şarj edebileceği iddiasıyla güneş çatısı seçeneklerine sahip otomobiller geliştiriyor.
Lightyear One İle Aylarca Şarj Etmeden Araba Kullanılabilecek!
SEV’lerin toplu ölçekte ticarileşmesindeki en büyük engellerden biri, güneş panellerinin şu anda yüzde 20-35 civarında bir verimlilikle çalışmasıdır. Bu durum, daha fazla panel eklenmesini gerektirirken, aynı zamanda aracın ağırlığını ve maliyetini de artırır.
Hoefsloot’a göre akü şarjı güneş panellerini tamamlayıcı bir görev görüyor. Güneş enerjisinin bağımsızlık sunduğunu söyleyen Hoefsloot, güneş panellerinin giderek daha ucuz hale geldiğini ve kullanıcılarına temiz, ücretsiz ve sorunsuz enerji sağlayacağını ifade ediyor. Buna ek olarak amaçlarının 15 yıl içinde Avrupa’daki her ortalama sürücü için yılda yalnızca bir veya iki kez şarj etmeniz gereken bir araba sunmak olduğuna da sözlerinde yer veriyor.
Lightyear, bu hedefe ulaşmak için yakın zamanda ilk ticari aracını üretme yolunda iki önemli dönüm noktasına ulaştı. Temmuz ayında Lightyear, Lightyear One prototipinin tek bir şarjla 441 mil (709 km) gidebildiğini gösteren pist testleri gerçekleştirdi. Şirket, nispeten küçük bir pilden mümkün olan en fazla menzili elde etmeyi hedefliyor.
Daha yakın zamanda, 18 Ekim’de firma, Lightyear One’ın güvenliğini sağlamak için yaklaşık bir hafta süren dayanıklılık testleri gerçekleştirdi. Bu testler, aracın gerçek dünya koşullarına dayanabileceğini göstermek için engebeli arazide ve çukurlarla dolu yollarda sürüldü. (Yapılan testler aşağıdaki videoda yer alıyor.)
Uzun menzilli SEV’lerin yollara çıktığını görmekten hâlâ biraz uzakta olabiliriz. Fakat, Kanada gibi ülkeler 2035 yılına kadar içten yanmalı motorlu arabaları yasaklıyor. Bu durumda, Güneş enerjisinin sağladığı özgürlük, uzun vadede EV alıcılarına ihtiyaç duyulan ekstra bir teşvik sağlayabilir.
