Bedensel engelliler için araçlarda direksiyon kolonu olmadan yapılan tasarımları biliyoruz. Yarış takımları da şimdi bununla ilgileniyor. Bunu büyük seriler için geliştirmeyi planlıyorlar.

Mühendisler, direksiyon simidi ile bir aracın ön tekerlekleri arasındaki geleneksel mekanik bağlantıları ortadan kaldıran sistemler için çalışmalarına devam ediyor.

Direksiyon Özelliklerini Elektronik Olarak Ayarlayın

İyi bir direksiyon, herhangi bir sürüş durumunda sürücüyü rahatsız edici faktörler ortaya çıkarmamalıdır.  Yavaş sürüşlerde, düzgün çalışmalı ve doğrusal yapısını korumalıdır. Artan hız ile direksiyon ve tutma kuvvetleri artarken, direksiyon biraz daha dolaylı tepki verebilir.

Almanya’da bulunan Schaeffler-Paravan atölyesinde asfalt bir yüzeyde Mercedes-AMG C63 ile “oynayabileceğiniz” alan bulunuyor. Burada deneme yapan Alexander Uphoff, yolcu koltuğundan direksiyon özelliklerini ayarlamak için dizüstü bilgisayarını kullanarak, ötelemeyi, direksiyon kuvvetlerini ve direksiyon dinamiklerini değiştiriyor. Bu yöntem ile pratik bir şekilde standart koşullar elde edilebiliyor. Yöntem, hız arttıkça direksiyonun çok daha doğrudan tepki verdiği gözlemlenerek, C63’ü daha da yönetilebilir hale getiriyor.

Yarış Serilerinde Steer-by-Wire Sistemi

Direksiyon kolonu olmadan direksiyon, çeşitli yarış serilerinde uzun süredir kullanılmaktadır. 

Paravan, dünyanın en ünlü spor otomobil dayanıklılık yarışlarından biri olan Le Mans’ı ve büyük spor araba yarışlarını bir sonraki adım olarak düşünerek daha ileri çalışmalar yapmaya başlıyor.

Özellikle ralli ve off-road yarışlarında direksiyondan yönlendirme, belirleyici avantajlar sağlayabilir. Direksiyon simidi ve tekerlekler tamamen ayrıldığından, sürüş etkileri, şoklar ve darbeler artık direksiyon simidine iletilmez.

Bu Teknoloji Kullanıcıya Ne Sağlayacak?

Mando Corp, Nexteer, Thyssen Krupp ve ZF dahil olmak üzere çeşitli Tier One tedarikçileri yönlendirme teknolojisi geliştiriyor. Mando, SbW ürünü için 2021 CES fuarında “İnovasyon Ödülü” aldı. Mando’ya göre, otomotiv mühendisleri mekanik hareketi saf bir elektronik ürünle değiştirerek, araç tasarımında büyük mimari özgürlük elde edebilir.

Direksiyon simidi ortadan kaldırılırsa, iç alan kullanımı maksimuma çıkarılabilir. Tam otonom bir araçta, sürücü bir yolcu oluyor ve araç alanı bir yaşam alanına dönüşüyor. Sürücü koltuğu, diğer yolculara bakacak şekilde 180 derece döndürülebiliyor. Okumak, oyun oynamak ve film izlemek gibi aktivitelere izin veren teknoloji sayesine daha çeşitli kendi kendine sürüş deneyimleri mümkün. Mando, Steer-by-wire teknolojisini önümüzdeki yıl Opelika, AL’deki fabrikasında birleştirmeye başlamayı planlıyor. Şirket ayrıca Hogansville, GA’daki bir fabrikada fren sistemleri üretiyor.

Performans Bölümlerinden Yoğun İlgi

Direksiyon sistemi gelecekte önemli bir güvenlik unsuru haline gelebilir. “Kuvvet Geri Besleme” kontrol ünitesinde sadece direksiyon açısı değil, aynı zamanda yolun kavrama seviyesi de kaydedilir. Bağlantı çubuklarındaki gerinim ölçerlerden gelen veriler ve direksiyon aktüatörlerinin dönüş hızları, lastik ve palet sıcaklığına bağlı olarak depolanır. Ek olarak, test alanı ve yarış pistinden elde edilen veriler de bulunur.

Tüm bu bilgi ve deneyim, yol tutuş seviyesini ve pistin durumunu gösterir. Şimdiye kadar, denge sistemi, hedeflenen fren müdahaleleriyle yoldan çıkan bir arabayı yakalar. Gelecekte, elektronik direksiyon da buraya müdahale edebilir hale gelebilir.

KAYNAKLAR:

https://www.automobil-industrie.vogel.de/steer-by-wire-ab-wann-entfaellt-die-lenksaeule-a-1089829/

https://www.assemblymag.com/articles/96083-steer-by-wire-system-wins-ces-innovation-award